fincandaki fırtına*storm in a teacup

Bana bir beş dakika veya bir ömür verin. Ben;henüz çok daha kötüsünü yaşamamışken ben, yine aynı cümleleri kurabilecek kadar tek düzen, tek fikir, tek duygu ilerleyeceğimi biliyorum. Ama çok daha önemli bir durum var...
Bazı şeylerden kurtulmak isterdim. Bazı hislerden. Artık beni geliştirmek, beni daha iyi etmeye olan inancımı kaybettim. Onlar benim ayak bağlarım, kafamdaki örümcek ağları, kalbimdeki delikler gibi... onlardan nasıl kurtulabilirim? İnsanları özlemekten kurtulmak istiyorum. Birilerini, birileriyle aramdaki eski güzel anları, hatta o kişi/kişilere dair her şeyi tek nefeste unutmak istiyorum. Bunlar kesinlikle beni ben yapan şeyler değil. Daha fazla hata yaptırıyorlar bana. Ve inanın ki öğrenmiyorum bir şeyler. Tamamen boş hatalar. Ayağımı kaydırmaktan öte bana bi getirisi olmayan hatıralar...
Acaba onlar da aramızdaki şeyleri özlüyorlar mıdır? Arkadaşlıklarımızı, mutlu anlarımızı, heyecanlarımızı, belki de sadece beraber izlediğimiz bir gün batımını? Özleseler gerçi bana ne getirisi var ki? Eskisi gibi olamayacağımız insanları özlemeyi nasıl bırakabiliriz? Bazı hatalar silinebilir. Asla şans hak etmediklerine inanmıyorum. Ama şans veremeyecek kadar kırgınım...


Yorumlar

Popüler Yayınlar