Sakin, Yalnız, Düşüncesiz.

 Bugüne kadar düşünmenin verdiği ağırlıktan yakınıp durdum. Ama insan düşünmeden bir hiçmiş gerçekten. Düşünmek beynimizi diri, duygularımızı da taze tutan şeymiş meğerse. Ağlayacak bir şeyi olmayan bir insanın da ağlamaya ihtiyacı vardır. Çünkü bu insani bir ihtiyaçtır değil mi? Bu duygunun da varlığını unutmamak için. Hâlâ var olduğunu bilmek gerekir. En azından ben öyle düşünüyorum. Nefret, öfke de dahil. Bu dünyada boşuna olan tek bir nokta bile yoktur. İnsanlığın kendisi, kendimizdeki en iğrenç bulduğumuz duygusal hareketlere kadar hepsinin kişiliğimizde oluşturduğu bir çakıl taşı kadar da olsa yer var. Hepsi çok değerli. Hepsi bizim. Bize ait. 

İnsan bir şeye kolay kolay ait olamaz. Ama aslında çok da görmekten hoşlanmadığımız veya çok sevdiğimiz özelliklerimiz ait olduğumuz en önemli şeyler. Çünkü hepsi bizimle ilgili. 




Sakinlik güzel bir şey mi?

Evet, güzel. Ama kargaşaya alışmış bir ruhun uzun bir zamandan sonra sakinliği normal alıştığından fazla yaşaması da pek zor bir durum. Her zaman arada sırada sakinliğe ihtiyaç duyulup bu ihtiyaç kolayca giderilebilir. Giderebiliriz. 1 ay bile yeter, bazı insanlara daha kısa belki. 

Fakat fazlasının faydalı mı zararlı mı olduğunu söylemek oldukça zor. Kendim için söylüyorum, bana çok da yaramadı. Sürekli çalışan beynim artık sadece sessizliğin bir parçası oldu. Dünyayı çok sık görmemek de bir hastalıktır. Fikirlerimin çürüdüğünü hissedebiliyorum. Eski ben geride kalıyor yavaşça. Belki daha iyi bir ben ortaya çıkar. Belki de o uzaktan bakıp eleştirdiğim birkaç insandan biri haline gelirim. -ki en büyük korkum bu, çünkü uzaktan bakınca bir çöplük gibi davrandıklarını görüyorum. içlerinde ne yaşadıklarını bilmiyorum, çok da umursamıyorum. ne yaşanırsa yaşansın dışarıya, bir başkasına bunu yansıtmak çok iyi bir fikir değil. çünkü onun bu durumda ne suçu var?-

Yalnızlık. 

Ne kadar üzgünüm. Bu sakinlik beraberinde bu hissi getiriveriyor. Yalnızlıktan tiksinen ben, kendimle kaldım tamamen. Kendimle kalmaktan çok korkmuştum. Çoğu zaman yine kendime eziyet ediyorum fikirlerimle. Ama genel anlamda yalnızlık hakim. Birilerinin aklında olmak artık hiç umrumda değil. Hiç umursamıyorum. Çünkü ben de kimseyi düşünmüyorum. 


99 Uçan Balon / 99 Luftballons

Bana ayıracak zamanın var mı
Çünkü sana bir şarkı söyleyeceğim
Göğe doğru giden
99 Uçan Balonun şarkısını
Belki de az önce beni düşündün
Öyleyse sana
99 Uçan Balonun şarkısını söyleyeceğim
Her şeyin nasıl olup bittiğini anlatan şarkıyı
 
99 Uçan Balon
Göğe Doğru yol alıyordu
İnsanlar onları UFO sandı
Bu yüzden bir general
Arkalarından bir filo gönderdi
Gerçekten UFO'larsa alarm çalsınlar diye
Ama orada, ufukta sadece
99 Uçan Balon vardı
 
99 Savaş Jeti
Hepsi güçlü birer savaşçıydı
Kendilerini Kaptan Kirk sandılar
Sonra büyük bir havai fişek patlattılar
Komşu ülkeler hiçbir şey anlayamadı
Kışkırtılmak istendiklerini sandılar
Bu yüzden ufuğa
99 Uçan Balona ateş ettiler
 
99 Harp Bakanı
Kibrit kutuları ve benzin bidonları
Kendilerini çok kurnaz sandılar
İyi bir fırsat yakaladıklarını düşündüler
"Savaş!" diye bağırdılar ve güç istediler
Ah, kim düşünürdü ki
İşlerin bu seviyeye geleceğini
99 Uçan Balon yüzünden
 
99 Uçan Balon yüzünden
99 Uçan Balon
 
99 yıllık bir savaş
Ama hiç kazanan yok
Harp bakanı da yok
Savaş jeti de
Ben ise etrafta dolaşıyorum
Dünyayı harap bir halde görüyorum
Bir uçan balon buluyorum
Seni düşünüp ipini bırakıyorum

Yorumlar

Popüler Yayınlar